Süper Lig’in yayın gelirleri son yıllarda önemli bir düşüş trendi gösterdi. 2017-2018 sezonunda yayın hakları için ödenen bedel 500 milyon dolar seviyesindeyken, bu miktar her yıl kur farkları ve ekonomik zorluklar nedeniyle azaldı ve 2023-2024 sezonunda 80 milyon dolara kadar geriledi. 2024-2025 sezonu için yapılan yeni anlaşma ile bu tutar 182 milyon dolara yükselse de, sadece bu artış 2017-2018 seviyelerine dönüşü yansıtmıyor.
Düşüşün Arka Planı
Yayın gelirlerindeki bu dramatik düşüşün sebepleri arasında ekonomik dalgalanmalar ve kur farkları öne çıkıyor. 2018-2019 sezonunda 465 milyon dolar olarak belirlenen yayın geliri, 2019-2020 sezonunda 388 milyon dolara, 2020-2021 sezonunda ise pandeminin etkisiyle 337 milyon dolara kadar düştü. Pandemi döneminde yayıncı kuruluş beIN Medya Group, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile görüşerek yıllık yayın ödemelerinde indirim talep etmiş ve bu talep kabul edilmişti.
Bu trendin devamında, 2021-2022 sezonunda yayın gelirleri 215 milyon dolara, 2022-2023 sezonunda ise 121 milyon dolara kadar geriledi. Yayın gelirlerinin düşmesinde en büyük etkenlerden biri de Türk lirasının değer kaybıydı. Örneğin, 2023-2024 sezonunda kurun 23,74 TL seviyesine ulaşmasıyla kulüplerin kasasına giren 80 milyon dolar, lira cinsinden 2 milyar 200 milyon TL’ye denk geliyordu.
Uluslararası Karşılaştırma
Dünya genelinde yayın gelirlerine baktığımızda Türkiye Süper Lig’in önemli bir gerileme yaşadığı görülüyor. İngiltere Premier Lig, yıllık yaklaşık 1,9 milyar euro ile bu alanda lider konumda bulunuyor. 2022-2023 sezonunda üç yıllık anlaşma kapsamında 5,1 milyar sterlinlik (yaklaşık 6,4 milyar dolar) bir ihale yapılmıştı. Almanya Bundesliga ise yıllık 1,08 milyar euro, İspanya La Liga 990 milyon euro, İtalya Serie A 840 milyon euro ve Fransa Ligue 1 ise 582 milyon euro gelir elde ediyor.
Türkiye, yeni anlaşmayla yıllık 182 milyon dolara (yaklaşık 168 milyon euro) ulaşsa da, bu rakamla Avrupa’da Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa’nın gerisinde kalıyor. Portekiz ve Hollanda gibi ülkelerin ise biraz önünde yer alıyor.
Kaçak Yayınlar: Büyüyen Sorun
Türk futbolunun yayın gelirlerindeki düşüşün önündeki en büyük engellerden biri kaçak yayınlar. Futbol kulübü başkanlarından Süleyman Hurma, kaçak yayın izlenme oranlarının ciddi boyutlarda olduğunu belirterek bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. “Devlet bu konuda ciddi adımlar atmalı, gerekirse ağır hapis cezaları getirilmelidir” ifadeleri, kaçak yayınların sektör üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne serdi.
Türkiye Süper Lig’i, 500 milyon dolarlık zirveden 80 milyon dolara kadar gerileyen yayın gelirleri ile büyük bir ekonomik kayıp yaşadı. 2024-2025 sezonunda yapılan yeni anlaşmayla 182 milyon dolara ulaşılmış olsa da, bu iyileşme futbol ekonomisinin toparlanması için yeterli değil. İlerleyen dönemde bu trendin tersine çevrilmesi için stratejik adımların atılması ve kaçak yayın sorununun çözülmesi kritik önem taşıyor.
Bugün Türkiye’de hem maçların hem de bazı platformlar için kaydedilen yayınların kaçak olarak paylaşıldığı platformlar bulunuyor. Bununla ilgili olarak IPTV üzerinden yayın yapılıyor. Kaçak yayınla ilgili aşağıdaki bilgilendirme notuna göz atabilirsiniz:
IPTV Nedir?
Internet Protocol TV (IPTV), televizyon yayınlarının internet üzerinden, ses ve görüntü kalitesi korunarak yayınlanması anlamına gelir. Bu teknoloji, dünya çapında pek çok televizyon kanalının internet üzerinden yayın yapmasına olanak tanır.Kaçak Yayın Nedir?
Ücretli içerik sağlayıcıların sunduğu yayınları yasa dışı yollarla erişilebilir hale getiren platformlar, kaçak yayın suçunu oluşturur. Kaçak yayınlar, ödeme yapmadan ücretli içeriklere erişim sağlamaya yönelik çeşitli yollar kullanarak telif haklarını ihlal eder.IPTV Her Zaman Kaçak Yayın mıdır?
IPTV, ücretli ve ücretsiz yayınları internet üzerinden sunabilen genel bir izleme biçimidir. Ücretli içerikler, sahibinin izni olmaksızın yayınlandığında kaçak yayın olarak kabul edilir. Ancak, ücretsiz içeriklerin ya da izin verilmiş yayınların paylaşılması kaçak yayın olarak değerlendirilmez.Kaçak Yayın Suç mudur?
Ücretli yayınlara izinsiz erişim, Türk Ceza Kanunu’nun 163. maddesinin 2. fıkrasına göre suç sayılmaktadır. Bu suça 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir. Mahkemelerde çoğunlukla adli para cezasına çevrilebilen bu ceza, tekrar eden durumlarda artabilir. Ayrıca, ceza kararı sonrasında telif hakkı sahipleri, maddi tazminat talebiyle hukuk davası açabilir.“Embed Kodu” Kullanımı Kaçak Yayın mıdır?
Embed (gömülü) kodu kullanılarak yapılan yayınlar, telif sahibinin izni doğrultusunda yapıldığında kaçak yayın sayılmaz. Ancak, izinsiz paylaşım yapıldığında telif hakları ihlali oluşabilir. Ücretli içeriklerin embed koduyla izinsiz paylaşımı, kaçak yayın olarak kabul edilir.Kaçak IPTV Yayını Tespit Yöntemleri
Kaçak IPTV yayınları teknik ve yasal yöntemlerle tespit edilir:
Teknik Yöntemler: Yayın izleme, IP adresi takibi.
Yasal Yöntemler: Telif hakkı ihlali bildirimleri ve hukuki süreçler.Kaçak IPTV Yayını Yapmakla Suçlanan Kişilerin Yapması Gerekenler
İlk olarak, suçlamaları anlamak ve yasal destek almak önemlidir. Mahkemeye katılım, kanıt toplama ve gerektiğinde uzlaşma arayışında bulunmak da sürecin önemli adımlarındandır.Bu bilgiler ışığında, IPTV hizmetinin yasal olarak sunulup sunulmadığını kontrol etmek, kaçak yayınlardan kaçınmak adına önem taşımaktadır.
Süper Lig Kulüplerinin gelir seviyesi neden azalıyor?
Süper Lig kulüplerinin gelirlerindeki azalma birkaç temel etkenden kaynaklanıyor.
1. Döviz Kuru Sabitlemesi ve TL’ye Geçiş
Yayıncı kuruluş, döviz kurundaki yükselişten dolayı ödemeleri TL olarak yapmak istemiş ve bu konuda ısrarcı olmuştur. 2020 yılında döviz kuru 7,96 TL’ye sabitlenmiştir. Ancak, bu sabitlenme sonrasında döviz kuru çok daha yüksek seviyelere çıkmış, bu da kulüplerin döviz bazındaki gelirlerinin değer kaybetmesine neden olmuştur.
Bu durumda, TL’nin değer kaybetmesiyle döviz üzerinden yapılan eski anlaşmalara kıyasla kulüpler daha az gelir elde etmeye başlamıştır.
2. Yüksek Enflasyon
Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyon, TL bazında dağıtılan havuz gelirlerinin reel değerini düşürmüştür. Her ne kadar nominal gelirler yıllık bazda artsa da, enflasyon oranının gerisinde kalmıştır.
TÜİK verilerine göre, son dokuz yılda genel fiyat artış oranı %20,76 olurken, kulüplerin gelir artışı ortalama %19 civarında kalmıştır. Bu fark, gelirlerin reel anlamda erimesine yol açmıştır.
3. Yayın Bedelinin Azalması
2022-23 sezonunda yayıncı kuruluşun ödemesi gereken toplam bedel %16,98 oranında azalarak 2.2 milyar TL olarak belirlenmiştir. Bu düşüş, kulüplerin havuz gelirlerinde doğrudan bir azalma yaratmıştır. Önceki sezonlarda daha yüksek tutarda ödenen yayın bedeli, 2022-23 ve 2023-24 sezonları için düşürülmüş, iki yıl daha düşük tutarla yayın sözleşmesi yapılmıştır.
4. Kur Dengesizliği
Yayıncı kuruluş ile yapılan anlaşmalarda kur sabitlemesi nedeniyle, kur farkı sonucu kulüplerin döviz bazında gelirlerinde büyük bir kayıp yaşanmaktadır. 2015-16 sezonunda kulüplere döviz bazında daha yüksek bir gelir sağlanırken, 2021-22 sezonuna gelindiğinde döviz bazındaki bu gelir %52 oranında gerilemiştir.
Kulüplerin gelirleri döviz bazında düştükçe, Avrupa liglerinde rekabet edebilirlikleri de azalmış, kaliteli oyuncular transfer etmek ve kulüp yapısını güçlendirmek zorlaşmıştır.
5. TFF ve Kulüplerin Tavırsızlığı
Yayın gelirlerindeki düşüş karşısında Kulüpler Birliği Vakfı’nın kulüplerin çıkarlarını korumakta yetersiz kalması, TFF’nin yayıncı kuruluşa karşı daha etkin bir tavır sergileyememesi de bu süreci hızlandırmıştır. Kulüpler, bir araya gelerek haklarını savunmakta zorlanmış, yayıncı kuruluşun teklif ettiği düşük gelirleri kabul etmek zorunda kalmışlardır.