Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bugün açıkladığı 2024 ölüm istatistikleri, ülkemizin demografik haritasında şaşırtıcı farklılıklar olduğunu gözler önüne serdi. Karadeniz’in sessiz şehri Kastamonu ile Doğu Anadolu’nun dağlık ili Hakkari arasındaki ölüm hızı farkı, adeta iki farklı ülkenin verilerini andırıyor.
En yüksek ve en düşük ölüm oranı hangi illerde?
Kastamonu, binde 10,4 ölüm hızıyla Türkiye’nin en yüksek ölüm oranına sahip ili konumunda. Bu rakam, bir yılda her bin Kastamonulu’dan yaklaşık 10’unun hayatını kaybettiği anlamına geliyor. Öte yandan Hakkari’de bu oran binde sadece 2,2. Yani Kastamonu’da yaşayanların ölüm riski, Hakkari’de yaşayanlardan neredeyse 5 kat daha yüksek.
Bu dramatik fark tesadüf değil. Kastamonu’nun nüfus yapısı, Türkiye ortalamasından oldukça farklı. İlin yaş ortalaması yüksek, genç nüfus başka şehirlere göç etmiş durumda. Aynı zamanda kırsal alanda yaşayan yaşlı nüfusun sağlık hizmetlerine erişimi de zorlaşıyor. Kış aylarında ulaşım güçlükleri, acil sağlık müdahalelerini geciktirebiliyor.
Hakkari ise tam tersi bir profil çiziyor. İlin nüfusunun büyük kısmını genç yaş grupları oluşturuyor. Yüksek doğum oranları ve genç nüfus yapısı, ölüm hızını doğal olarak aşağı çekiyor. Ancak bu durumun sadece demografik nedenlerle açıklanamayacağı da bir gerçek.
En Yüksek Ölüm Hızına Sahip İller (2024):
- Kastamonu: 10,4 (binde)
- Sinop: 10,0 (binde)
- Edirne: 9,7 (binde)
- Balıkesir: 9,7 (binde)
- Artvin: 9,6 (binde)
- Giresun: 9,4 (binde)
- Çanakkale: 9,4 (binde)
- Kırklareli: 9,3 (binde)
- Çankırı: 8,7 (binde)
- Kütahya: 8,6 (binde)
En Düşük Ölüm Hızına Sahip İller (2024):
- Hakkari: 2,2 (binde)
- Şırnak: 2,4 (binde)
- Van: 2,9 (binde)
- Batman: 3,0 (binde)
- Siirt: 3,2 (binde)
- Şanlıurfa: 3,3 (binde)
- Mardin: 3,3 (binde)
- Diyarbakır: 3,4 (binde)
- Ağrı: 3,5 (binde)
- Bitlis: 3,6 (binde)
Türkiye Ortalaması: 5,7 (binde)
Ölüm oranı ve coğrafya bağlantısı
Listelere bakıldığında coğrafi bir örüntü dikkat çekiyor. En yüksek ölüm hızlarına sahip illerin çoğu Karadeniz, Marmara ve iç bölgelerde yer alırken, en düşük oranlar ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülüyor.
Bu durum, demografik dönüşümün Türkiye’yi nasıl etkilediğinin en net göstergelerinden biri. Batı ve kuzey illerinde yaşanan hızlı yaşlanma, kırsal alandan kentsel alanlara göç ve değişen aile yapıları, ölüm oranlarını doğrudan etkiliyor.
Uzmanlar, bu farkların sadece demografik nedenlerle açıklanamayacağını belirtiyor. Sağlık hizmetlerine erişim, sosyoekonomik durum, yaşam koşulları ve hatta iklim faktörleri de ölüm hızlarında rol oynuyor. Özellikle kırsal kesimde yaşayan yaşlı nüfusun sağlık kontrollerine ulaşım zorluğu, kronik hastalıkların geç teşhis edilmesine neden olabiliyor.
Kastamonu özelinde bakıldığında, ilin genç nüfusunun eğitim ve iş imkanları için büyük şehirlere göç etmesi, geride kalan yaşlı nüfusun oranını artırıyor. Bu durum sadece ölüm istatistiklerini değil, aynı zamanda sosyal yaşamı da etkiliyor. Yaşlı bakım hizmetleri, evde sağlık hizmetleri ve sosyal destek sistemleri daha kritik hale geliyor.
Doğu ve Güneydoğu’da ölüm oranları neden düşük?
Öte yandan Doğu ve Güneydoğu illerindeki düşük ölüm hızları, genç nüfus yapısının yanı sıra aile bağlarının güçlü olması ve geleneksel yaşlı bakım sistemlerinin hala işliyor olmasıyla da açıklanabiliyor. Bu bölgelerde yaşlılar genellikle ailelerinin yanında yaşıyor ve sürekli destek görüyor. Ayrıca bu bölgelerde doğum oranı yüksek olduğu ve topluma sürekli genç nüfus eklendiği için, ölüm oranı daha düşük görünüyor. Ancak, bir de 0-1 yaş aralığında ölen çocuk nüfusu oranı var ki, o da bu bölgelerde oldukça yüksek.
Bu veriler, Türkiye’nin sağlık politikalarının bölgesel farklılıkları göz önünde bulundurması gerektiğini gösteriyor. Yaşlı nüfus oranının yüksek olduğu illerde evde sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, acil müdahale sistemlerinin iyileştirilmesi ve sosyal destek mekanizmalarının artırılması kritik önem taşıyor.
Bu haber, Onur Metin tarafından hepsiveri.com için yapılmıştır. Lütfen alıntı yaparken kaynak gösteriniz.