Türkiye’de kadın cinayetleri verileri ne gösteriyor?

Kadınlara yönelik şiddetin temel nedenini toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin oluşturduğu bilinen bir gerçek. Eşitsizliği derinleştiren devlet politikaları failleri güçlendirirken kadınları korumasız bırakıyor. Bunun sonucu olarak da kadınların yaşam hakkı ihlalleri her geçen gün artış gösteriyor. Siyasal iktidar var olan yasaları/imzacı olduğu sözleşmeleri bile uygulamıyor, kadına yönelik şiddet davalarının çoğunda failler cezasız bırakılıyor, cezasızlık politikaları failleri güçlendirirken kadınları güçsüz bıraktıkça kadına yönelik şiddet artış gösteriyor, kadınlar daha fazla öldürülmemek için kadın düşmanı politikalara/politikacılara karşı örgütlenerek mücadele etmeye devam ediyor.

Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlik kadınların yaşam hakkını elinden almaya devam ediyor. 2024’ün ilk 3 ayında 98 kadın erkekler tarafından katledildi. 8 Mart 2023 – 8 Nisan 2024 tarihleri arasında ise toplam 363 kadın erkekler tarafından çeşitli bahanelerle ve çeşitli biçimlerde öldürüldü.

Erkekler tarafından öldürülen kadınların yaşa göre dağılımı şu şekilde:

  • 36 yaş ve üzerinde 217 kadın
  • 19-35 yaş arasında 129 kadın
  • 18 yaş altında 17 kız çocuğu

Kadınlar kimler tarafından öldürülüyor?

Kadınlar; evli oldukları erkekler, birlikte oldukları erkekler, ayrıldıkları erkekler, babası, oğlu, kardeşi, abisi, akrabası, tanıdıkları ve tanımadıkları erkekler tarafından öldürülüyor. Son 396 günde katledilen 363 kadından %39’u evli olduğu erkekler tarafından katledildi. Tüm istatistikler, kadınların en çok evli oldukları erkekler tarafından öldürüldüğünü gösteriyor.

Geçtiğimiz 396 gün içinde 141 kadın evli olduğu erkek tarafından, 47 kadın birlikte olduğu erkek tarafından, 38 kadın boşandığı erkek tarafından, 36 kadın tanıdığı bir erkek tarafından, 23 kadın oğlu tarafından öldürüldü.

Yetişkin kadınların yanı sıra 18 yaş altında olan 17 kız çocuğu da; annesini korumaya çalışırken ya da olay anında annesinin yanında olduğu için babaları, abileri ya da annelerini katleden diğer erkekler tarafından öldürüldü.

Kadınlar erkekler tarafından hangi yöntemlerle öldürülüyor?

Geçen yıl 8 Mart’tan bugüne kadar; 215 kadın ateşli silahla, 102 kadın kesici aletle, 20 kadın boğularak, 12 kadın darp edilerek, 2 kadın yüksekten atılarak, 2 kadın da yakılarak öldürüldü. 10 kadının nasıl öldürüldüğü ise bilinmiyor.

Kadın cinayetlerinde erkeklerin %60 oranında ateşli silah kullanıyor olması akla şu soruyu getiriyor: Erkekler ateşli silahlara nasıl bu kadar kolay ulaşabiliyor?

Kadınlar hangi bahanelerle öldürülüyor?

Geçtiğimiz 396 gün içinde; 211 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü bilinmiyor. Kadınların faili olan erkeklerin en büyük bahanesi reddedilmiş olmak. 101 kadın; barışmayı, evlenmeyi, ilişki reddettiği ya da boşanmak istediği için öldürüldü. 15 kadın ekonomik bahanelerle, 5 kadın tartışma sırasında, 31 kadın da çeşitli bahanelerle erkekler tarafından öldürüldü.

Kadınlar en çok yaşadıkları evlerde öldürülüyor

363 kadın cinayetinin %62’si kadınların yaşadığı evde, %20’si ise sokakta işlendi. Kadınların faillerinin çoğunlukla en yakını olan erkekler olması, yaşadıkları evlerin de güvenli olmadığını gösteriyor. 224 kadın yaşadığı evde, 72 kadın sokakta, 13 kadın ıssız bir yerde, 10 kadın arabada, 9 kadın iş yerinde, 6 kadın otelde, 2 kadın eğlence mekânında öldürüldü. 3 kadının nerede öldürüldüğü ise bilinmiyor.

Son 396 günün verilerine göre kadınlar;

  • En çok evli oldukları, boşandıkları ya da ayrıldıkları erkekler tarafından öldürülüyor.
  • En çok reddedilme (barışmayı, evlenmeyi, ilişkiyi reddetme, boşanmak isteme) bahanesiyle öldürülüyor.
  • En çok yaşadıkları evde öldürülüyor.
  • En çok ateşli silahla öldürülüyor.

Veriler, her gün en az bir kadının katledildiğini ortaya koyuyor. Kadınlar boşanmak istedikleri erkekler, ayrılmak istedikleri partnerleri, abileri, babaları ve en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddete maruz bırakılıyor veya öldürülüyor. Ev içi şiddet, ev içi taciz çoğu zaman yargıya taşınamıyor, ev ve aile içinde konu kapatılıyor. Yargıya taşınabilen vakalarda da failler, genel olarak iyi hal ve tahrik indirimi gibi nedenlerle cezasızlıkla ödüllendiriliyor.

Şiddete maruz bırakılan kadınlar, çoğunlukla şiddet failiyle aynı evde yaşamaya mecbur bırakılıyor. Bu nedenle de kadınlar en çok faille birlikte yaşamak zorundan bırakıldıkları, ayrılmayı başardıklarında koruma kararı aldıramadıkları ya da koruma kararına rağmen korunamadıkları evlerde öldürülüyor.

Erkekler, kadınlara yönelik öldürmeyle sonuçlanan saldırılarının %60’ını ateşli silahla gerçekleştiriyor. Umut Vakfı’nın “Türkiye’de ve Dünyada Bireysel Silahlanma” raporuna göre Türkiye bireysel silahlanma konusunda 178 ülke arasında 14. sırada yer alıyor. Türkiye’de 17 milyon ruhsatsız silah olduğu düşünülüyor ve bu veriler neredeyse her 5 kişiden 1’inde silah olduğu anlamına geliyor.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve erkek egemen politikalar erkekleri cesaretlendiriyor

Kadınlara yönelik şiddetin temel nedenini toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin oluşturduğu bilinen bir gerçek. Eşitsizliği derinleştiren devlet politikaları failleri güçlendirirken kadınları korumasız bırakıyor. Bunun sonucu olarak da kadınların yaşam hakkı ihlalleri her geçen gün artış gösteriyor.

Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2018 yılında hazırlanan “Cinsiyet Eşitliği Raporu”nda, Türkiye cinsiyet eşitliği sıralamasında 149 ülke arasında 130. sırada yer alıyor. Tüm veriler ve bu konuda hazırlanmış olan raporlar, kadına yönelik şiddet konusundan aynı temel nedene işaret ediyor.

Kadınların bildirim mekanizmalarının sınırlılığı, kadınlar açısından hiç kolay olmayan başvuru süreçlerinin sonuçsuz bırakılması, açılan davalarda faillerin cezasız bırakılması, çoğu zaman soruşturma bile açılmadan dosyaların kapatılması, sığınma evlerinin sayısının azlığı kadınları adalete karşı güvensiz hale getirerek çoğunlukla şiddet sarmalında yaşamaya mecbur bırakıyor.

Türkiye’de sorun yalnızca yasal düzenlemelerde de değil. Asıl sorun var olan ulusal ve uluslararası sözleşmelerin de uygulanmıyor olmasında.

Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW)Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından 1985 yılında imzalandı ve 1986 yılından beri yürürlükte ama uygulamada bir karşılığı görünmüyor.

Kadın mücadelesinin kazanımlarından olan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair Kanun (6284) 2012 yılından bu yana yürürlükte ama uygulanması için kadınlar hâlâ mücadele ediyor.

İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden ise, Temmuz 2021’de siyasal iktidar imzayı çekti ama kadınlar bu karardan geri dönülmesi için mücadeleye devam ediyor.

Görüldüğü gibi mesele yalnızca yasal düzenlemelerin varlığı ya da uluslararası sözleşmelerin imzalanmış olmasında değil, siyasal iktidarın politik perspektifinin bu doğrultuda olmamasında.

Bütün bu verilerden yola çıkarak Türkiye’deki durumu şöyle özetleyebiliriz:

Siyasal iktidar var olan yasaları/imzacı olduğu sözleşmeleri bile uygulamıyor, kadına yönelik şiddet davalarının çoğunda failler cezasız bırakılıyor, cezasızlık politikaları failleri güçlendirirken kadınları güçsüz bıraktıkça kadına yönelik şiddet artış gösteriyor, kadınlar daha fazla öldürülmemek için kadın düşmanı politikalara/politikacılara karşı örgütlenerek mücadele etmeye devam ediyor.

* Bu haber, kadın odaklı habercilik gözetilerek hazırlanmıştır. Şiddeti meşrulaştıracak, mağdur suçlayıcı, cinsiyetçi, faillin gözünden bakan hiçbir kavrama, tanımlamaya, yoruma yer verilmemiştir. Yapılan haberin dili ve içeriği ile de kadınların güçlenmesine hizmet etmesi sorumluluğu ön planda tutulmuştur.

More From Forest Beat

Ev işlerini paylaşmayan erkekler, eşlerinin cinsel isteğini nasıl öldürüyor? Bilim yanıtlıyor

Küresel araştırmalar gösteriyor ki kadınların %59'u ev işlerinin büyük kısmını tek başına yaptığını bildiriyor, ancak bu durumda bulunan kadınlar arasında cinsel istek düşüklüğü dramatik...
Kadın
14
dakika
Turkiyede-Gazeteciligin-Genel-Durumu-Dunyada-ve-Turkiyede-Basin-Ozgurlugu-.jpg

Türkiye’de Gazeteciliğin Genel Durumu: Basın Özgürlüğü Sıralamasında nerede?

Türkiye, basın özgürlüğü açısından dünyada alt sıralarda yer almaktadır. Uluslararası Basın Özgürlüğü Endeksi’nde ülkenin durumu, medyanın üzerindeki çeşitli baskılar nedeniyle giderek kötüleşmektedir. Geleneksel medya...
Genel
6
dakika

Increase in Violence Against Women in Germany

Cases of violence against women in Germany have reached alarming levels. According to the Federal Criminal Police Office (BKA) report, there was a significant...
DataNews
6
dakika

Almanya’da Kadınlara Yönelik Şiddet Vakalarında Artış

Almanya'da kadınlara yönelik şiddet vakaları endişe verici boyutlara ulaştı. Federal Kriminal Polis Ofisi'nin (BKA) raporuna göre, 2023 yılında partner şiddeti ve cinayet vakalarında ciddi...
Kadın
9
dakika
spot_imgspot_img