Oxford Word of the Year, her yıl dilin en anlamlı ve toplumsal açıdan en önemli kelimesini seçer. Bu seçilen kelimeler, yalnızca bir dilin evrimini değil, aynı zamanda dünya çapında yaşanan olayların, sosyal değişimlerin, kültürel dönüşümlerin ve politik hareketlerin bir yansımasıdır. Oxford’un Yılın Kelimesi seçme süreci, söz konusu kelimenin, o yılın sosyal, kültürel veya politik bağlamında ne kadar önemli ve etkili olduğunu gözler önüne serer.
Oxford Yılın Kelimesi Nedir?
Oxford Word of the Year, Oxford University Press‘in her yıl seçtiği, o yılın kültürel, toplumsal, politik veya teknolojik önemli olaylarını temsil eden bir kelimedir. Bu kelimeler, insanların toplumsal olaylara ve değişimlere nasıl tepki verdiğini ve dilin evrimini gözler önüne serer.
Bu terimler, genellikle yılın en dikkat çekici olayları veya eğilimleri ile doğrudan ilişkilidir. Bir kelime, bir olayı, bir toplumsal değişikliği, bir teknolojik yeniliği veya bir çevresel sorunu anlatabilir. Oxford’un kelime seçimi, aynı zamanda zamanın ruhunu, insanların kolektif hafızasını ve toplumsal değerlerin nasıl şekillendiğini gösterir. Örneğin, “Carbon footprint” (Karbon Ayak İzi) 2004’te, çevre bilincinin yükseldiği bir dönemde öne çıkarken, “Post-truth” (Post-Gerçek) 2016’da, gerçeklerin duygular ve inançlarla yer değiştirdiği bir dünyayı tanımlamak için seçildi.
Son 20 Yılın Oxford Word of the Year Kelimeleri:
Teknolojik Dönüşüm ve Dijitalleşme
Son 20 yılın kelimeleri, dijital dünyanın hızla evrildiği bir dönemi de yansıtır. 2000’lerin başında “Podcast”, sesli yayıncılığın popülerleşmesiyle gündeme gelirken, “Emoji” 2015’te dijital iletişimin bir simgesi haline geldi. “Metaverse”, sanal gerçeklik ve dijital dünyaların birleşimi olarak 2022’de, teknoloji ve sanal etkileşimlerin nasıl gündelik hayatımızı dönüştürdüğünü gösterdi. Bu kelimeler, teknolojinin toplumsal yapıyı nasıl değiştirdiğine ve dijitalleşmenin yaşamın her alanına nasıl entegre olduğuna dair derin bir izlenim bırakır.
Çevresel Bilinç ve Sürdürülebilirlik
Çevre sorunları da bu yıllarda önemli bir tema oluşturdu. “Carbon footprint”, “Carbon offset” gibi terimler, çevresel sorumluluk bilincinin arttığını, insanların karbon salınımını azaltma ve dengeleme çabalarını simgeliyor. “Climate emergency” 2019’da, iklim değişikliği ile mücadele konusunda acil eylem çağrısının yapıldığı bir dönemin yansıması oldu. Bu kelimeler, çevreye duyarlı bir neslin ortaya çıktığını ve dünya genelindeki toplulukların çevre sorunlarıyla daha fazla ilgilenmeye başladığını gösteriyor.
Sosyal ve Politik Hareketler
Sosyal adalet ve eşitlik mücadelesi, son 20 yılın diğer önemli temalarından biridir. “Toxic”, özellikle “toxic masculinity” (zehirli erkeklik) gibi kavramlarla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti. “Youthquake”, gençlerin toplumsal değişimdeki gücünü vurgulayan bir terim olarak öne çıktı. 2016’daki “Post-truth” terimi ise, medyanın, sosyal medyanın ve dijital platformların insanları nasıl manipüle edebileceğine dair kritik bir uyarı niteliğindeydi. Bu kelimeler, toplumsal bilinçlenmenin, bireysel hakların savunulmasının ve politikaların şekillendirilmesindeki değişimi simgeliyor.
Pandemi ve Küresel Krizler
2020 yılında pandemi dönemiyle birlikte hayatımıza giren “Lockdown” kelimesi, küresel bir sağlık krizinin nasıl günlük hayatı altüst ettiğini, sosyal izolasyonun ve sağlık önlemlerinin nasıl yeni bir norm oluşturduğunu anlatıyor. Bu terim, sadece pandeminin kendisini değil, aynı zamanda toplumsal yapının ve bireysel ilişkilerin pandemi nedeniyle nasıl dönüştüğünü de ortaya koyuyor. “Permacrisis” ise, 2023 yılında, ekonomik, politik ve çevresel krizlerin birbirini takip ettiği bir dönemi simgeleyen bir terim olarak öne çıktı.
2024 yılının sözcüğü: “Brain Rot”
“Brain rot” terimi, genellikle zihinsel yorgunluk, zayıflama veya bozulma durumu için kullanılan gayri resmi bir ifadeye sahiptir. Bu terim, gerçek bir tıbbi durumdan çok, zihinsel olarak aşırı yüklenme, aşırı bilgi tüketimi, monotonluk ya da dijital bağımlılık gibi durumları tanımlamak için kullanılır. “Brain rot” terimi, özellikle uzun süreli bilgisayar ekranına bakma, sosyal medya kullanımı, aşırı bilgi bombardımanı veya derin düşünme gerektirmeyen medya tüketimi gibi etkinliklerden sonra zihinsel işlevselliğin zayıflamasını ifade etmek için kullanılır. Bu sözcük, Oxford sözlüğünde 2024 yılının sözcüğü olarak seçilmiş.
Brain rot, dijital bağlamda; sürekli dijital medya ve sosyal medya platformlarını kullanmanın, özellikle de dikkat dağıtan içerikler tüketmenin, zihin üzerinde olumsuz etkiler yaratması anlamında kullanılır. Ayrıca zihinsel faaliyet eksikliği ya da monoton bir yaşam tarzı sonucu düşünsel becerilerin bozulması anlamı da vardır.
Dilin Gücü ve Zamanın Ruhunu Yansıtması
Oxford’un seçtiği bu kelimeler, yalnızca dilin değişimini değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bağlamda neyin önemli olduğuna dair bir izlenim sunar. Her yılın “Word of the Year” seçimi, toplumların ruhunu, endişelerini ve değerlerini yansıtan bir ayna işlevi görür. Bu kelimeler, bir dönemin tanımlayıcı unsurları olarak, zaman içinde tarihsel birer referans noktasına dönüşürler. Geriye dönüp baktığımızda, bu kelimeler, sadece birer dilsel ifade değil, aynı zamanda tarihsel süreçlerin, toplumsal değişimlerin ve insanlığın karşılaştığı zorlukların derin izlerini taşır.
Oxford Word of the Year, yalnızca bir dilsel eğilim değil, bir çağın veya dönemin toplumsal, kültürel ve politik yansımasıdır. Bu kelimeler, insanların yaşadıkları dünyayı nasıl algıladıklarını ve bu dünyaya nasıl tepki verdiklerini anlamamıza yardımcı olur.