Her üç ölüm sebebinden biri, Kalp-Damar hastalıkları: Bu yıl neden öldük?

Kalp-damar hastalıklarının bu denli yaygın olmasının arkasında çok sayıda risk faktörü bulunuyor. Sedanter yaşam tarzı, modern hayatın kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Ofis işlerinin yaygınlaşması, teknolojinin günlük hayatımıza hakimiyeti ve fiziksel aktivite gereksiniminin azalması, kalp sağlığını olumsuz etkiliyor.

Türkiye’de ölüm nedenleri siralamasında kalp-damar hastalıkları, ezici bir üstünlükle birinci sırada yer alıyor. TÜİK’in 2024 verilerine göre, toplam ölümlerin %36’sı dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanıyor. Bu oran, yaklaşık 176.170 kişinin kalp krizi, felç ve diğer dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiği anlamına geliyor.

Bu rakam sadece istatistiksel bir veri değil; Türkiye’nin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve sağlık kültürü hakkında kritik bilgiler veriyor. Kalp-damar hastalıklarının bu denli yaygın olması, modern yaşamın getirdiği risklerin somut bir göstergesi.

Dolaşım sistemi hastalıklarının alt kategorilerine bakıldığında, iskemik kalp hastalıklarının %42,9’luk payla en büyük paya sahip olduğu görülüyor. İskemik kalp hastalıkları, kalp kasının yeterli kan alamadığı durumları ifade ediyor ve genellikle kalp krizi olarak bilinen durumların temelini oluşturuyor.

Dolaşım Sistemi Hastalıklarından Ölüm Nedenleri (2024):

  • İskemik kalp hastalıkları: %42,9
  • Diğer kalp hastalıkları: %23,9
  • Serebro-vasküler hastalıklar (Felç): %18,3
  • Diğer dolaşım sistemi hastalıkları: %14,9

2024 Genel Ölüm Nedenleri Sıralaması:

  1. Dolaşım sistemi hastalıkları: %36,0 (≈176.170 ölüm)
  2. İyi/kötü huylu tümörler: %16,3 (≈79.756 ölüm)
  3. Solunum sistemi hastalıkları: %15,0 (≈73.404 ölüm)
  4. Diğer nedenler: %32,7 (≈160.031 ölüm)

Kalp-damar hastalıklarının bu denli yaygın olmasının arkasında çok sayıda risk faktörü bulunuyor. Sedanter yaşam tarzı, modern hayatın kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Ofis işlerinin yaygınlaşması, teknolojinin günlük hayatımıza hakimiyeti ve fiziksel aktivite gereksiniminin azalması, kalp sağlığını olumsuz etkiliyor.

Beslenme alışkanlıkları da kritik bir rol oynuyor. Fast food kültürünün yaygınlaşması, işlenmiş gıdaların tüketimindeki artış, tuz ve şeker alımının aşırıya kaçması, kalp-damar hastalıklarının temel tetikleyicileri arasında yer alıyor. Türk mutfağının geleneksel yapısı da yağlı ve tuzlu yemekleri içeriyor, bu durum riski artırıyor.

Stres faktörü de göz ardı edilemez. Modern yaşamın getirdiği iş stresi, ekonomik kaygılar, trafik sorunu ve sosyal baskılar, sürekli stres altında yaşamamıza neden oluyor. Kronik stres, kan basıncını yükseltir ve kalp ritmi bozukluklarına yol açar.

İl bazında farklılıklar da dikkat çekici boyutlarda. Çanakkale %50,7 oranla dolaşım sistemi hastalıklarından ölümlerin en yüksek olduğu il konumunda. Bu oran, Çanakkale’de her iki ölümden birinin kalp-damar kaynaklı olduğu anlamına geliyor.

Dolaşım Sistemi Hastalıklarından Ölüm Oranının En Yüksek Olduğu İller:

  • Çanakkale: %50,7
  • Karabük: %46,9
  • Balıkesir: %43,9
  • Çorum: %41,8

En Düşük Olduğu İller:

  • Kilis: %26,6
  • Van: %29,9
  • Kayseri: %30,9
  • Gümüşhane: %31,0

Bu coğrafi farklılıklar, yaşam tarzı, yaş yapısı ve sosyoekonomik faktörlerdeki değişkenliklerle açıklanabiliyor. Batı illerinde yaşlı nüfus oranının yüksek olması, dolaşım sistemi hastalıklarına yatkınlığı artırıyor. Aynı zamanda kentleşme oranının yüksek olduğu bölgelerde stres faktörleri de artıyor.

Tütün kullanımı da kalp-damar hastalıklarının önde gelen risk faktörlerinden. Türkiye’de sigara kullanım oranlarının yüksek olması, bu hastalıkların yaygınlığında rol oynuyor. Nikotin ve diğer zararlı maddeler, damar duvarlarına zarar vererek ateroskleroza yol açıyor.

Yaş faktörü de göz ardı edilemez. 55 yaş üstü nüfusun tüm ölümlerin %86’sını oluşturduğu düşünüldüğünde, yaşla birlikte kalp-damar hastalıklarının artması doğal bir süreç. Ancak genç yaşlarda görülen kalp krizi vakalarının artması, erken yaşta başlayan risk faktörlerinin sonucu.

Diyabet, hipertansiyon ve obezite gibi metabolik hastalıkların yaygınlaşması da kalp-damar hastalıklarını tetikliyor. Bu hastalıklar genellikle yaşam tarzı kaynaklı olup, doğru yönetilmediğinde kalp-damar sisteminde geri dönüşümü olmayan hasarlara yol açabiliyor.

Pozitif gelişmeler de var. 2024’te toplam ölüm sayısının 2023’e göre %7 azalması, sağlık sistemindeki iyileşmeleri yansıtıyor. Erken tanı imkanlarının artması, acil müdahale kapasitelerinin gelişmesi ve farkındalık düzeyinin yükselmesi, bu azalmada rol oynuyor.

2023-2024 Karşılaştırması:

  • 2023 Toplam Ölüm: 526.416
  • 2024 Toplam Ölüm: 489.361
  • Azalma: 37.055 ölüm (%7,0)

Kalp-damar hastalıklarının önlenmesi büyük ölçüde kişisel tercihlere bağlı. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, stres yönetimi, sigara bırakma ve düzenli sağlık kontrolleri, riski önemli ölçüde azaltabiliyor. Toplum sağlığı açısından bakıldığında ise kültürel bir dönüşüm gerekiyor.

Türkiye’nin sağlık politikalarında önleyici hekimliğe daha fazla ağırlık vermesi gerekiyor. Kalp-damar hastalıklarının büyük çoğunluğu önlenebilir nitelikte ve erken müdahale ile kontrol altına alınabilir.

More From Forest Beat

Anorexia Nervosa: Global Data Analysis and Current Statistics 2024-2025

Note: All data presented in this report is compiled from current research and supported with proper source citations. This data news piece is prepared...
DataNews
11
dakika

Anoreksiya Nervoza: Türkiye ve Dünya Verilerine Göre Kapsamlı Analiz

Anoreksiya nervoza, son yıllarda tüm dünyada hızla artan ve özellikle genç nüfusu tehdit eden bir mental sağlık sorunu haline geldi. Son günlerde sosyal medya...
Genel
10
dakika

DSÖ/Avrupa: Sigara ve Madde kullanımı gençler arasında endişe verici boyutlarda

DSÖ/Avrupa'nın yeni raporu, Avrupa, Orta Asya ve Kanada'da ergenlik çağındaki gençler arasında madde ve sigara kullanımının endişe verici boyutlarda olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, 15...
Sağlık
6
dakika

Hatay’da Malnütrisyon Alarmı: Yetersiz beslenme çocuklarda ciddi sağlık sorunları getiriyor

2023'ün Şubat ayında Türkiye'nin Hatay bölgesi, tarihin en yıkıcı depremlerinden birini yaşadı. Depremin ardından bölgede yaşayan insanlar arasında gıda güvencesizliği ve malnütrisyon (yetersiz beslenme)...
Sağlık
10
dakika
spot_imgspot_img