Türkiye’de engelli çocukların eğitime erişimi, toplumsal eşitsizliklerin bir yansıması olarak önemli bir sorun teşkil ediyor. Eğitim İzleme Raporu 2024’e göre, engelli çocukların eğitime dahil edilmesi konusunda ciddi eksiklikler bulunuyor ve bu durum, özellikle kız çocukları üzerinde daha fazla kendini gösteriyor.
Engelli çocukların eğitim sistemi içindeki durumu, birçok yetersizlikle sınırlı kalıyor. Uzun yıllardır süregelen bu sorun, eğitim dışına çıkan çocuklar arasında engelli çocukların da olduğunu gösteriyor. Türkiye’de özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, bu grubun önemli bir kısmının eğitimin dışında kaldığı tahmin ediliyor. Bu nedenle, engelli çocukların eğitim sürecine tam katılımını sağlamak adına Türkiye’de özel eğitim hizmetlerinin yakından izlenmesi ve yeni önlemler alınması büyük önem taşıyor. (Eğitim İzleme Raporu, 29)
Engelli Çocukların Eğitimde Karşılaştığı Yapısal Engeller
Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) 2024 Eğitim İzleme Raporu’na göre, Türkiye’de engelli çocukların eğitim erişimi konusunda halen çok ciddi yapısal engeller mevcuttur. Bu engeller arasında okullardaki fiziki altyapı eksiklikleri, öğretmenlerin özel eğitim konusundaki bilgi ve becerilerinin yetersizliği, kaynakların sınırlı oluşu ve toplumdaki önyargılar öne çıkmaktadır. Özellikle okul binalarının engelli çocuklar için erişilebilir hale getirilmemiş olması, bu çocukların eğitim sürecine dahil olmalarını zorlaştırmaktadır. Fiziki altyapı yetersizlikleri, yalnızca engelli çocukların okula devam etmeleri önünde bir engel teşkil etmekle kalmaz, aynı zamanda bu çocukların toplumsal yaşama katılımını da sınırlamaktadır.
Sosyoekonomik ve Cinsiyet Temelli Eşitsizlikler
Raporda belirtilen bir diğer önemli sorun, sosyoekonomik durum ve cinsiyetin engelli çocukların eğitime erişimini daha da zorlaştırdığıdır. Ekonomik zorluklar, engelli çocukların özel eğitime yönelik ihtiyaçlarının karşılanamamasına ve dolayısıyla eğitim süreçlerinden kopmalarına neden olmaktadır. Özellikle düşük gelirli ailelerin, özel eğitim gereksinimlerini karşılayacak kaynaklara erişimi kısıtlıdır ve bu durum çocukların uzun vadede eğitimden mahrum kalmalarına yol açmaktadır. Ayrıca, kız çocuklarının eğitimdeki dezavantajları, engelli kız çocukları için daha da belirginleşmekte ve bu çocukların okuldan erken ayrılma oranlarının daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum, eğitimdeki cinsiyet temelli eşitsizliklerin, engelli çocuklar söz konusu olduğunda daha çarpıcı hale geldiğini ortaya koymaktadır.
Cinsiyete Göre Özel Eğitim Hizmetlerinden Yararlanan Öğrenci Sayısı:
(2023-2024 Eğitim Yılı):
Okul Öncesi Eğitim:
Kız: 3.353
Erkek: 7.315
Toplam: 10.668
İlkokul:
Kız: 78.792
Erkek: 137.453
Toplam: 216.245
Ortaokul:
Kız: 82.849
Erkek: 141.837
Toplam: 224.686
Ortaöğretim:
Kız: 41.958
Erkek: 66.168
Toplam: 108.126
Genel Toplam:
Kız: 206.952
Erkek: 352.773
Toplam: 559.725
Veri Eksikliği ve Politika Geliştirme Zorlukları
Engelli çocukların eğitime erişimi konusunda en büyük zorluklardan biri de veri eksikliğidir. Türkiye’de engelli çocukların sayısına ve bu çocukların eğitim sürecine katılım oranlarına dair sağlıklı ve güncel verilere ulaşmak oldukça güçtür. Bu durum, kamu politikalarının geliştirilmesini ve mevcut sorunların çözümü için stratejilerin oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. ERG’nin raporunda, kamu kurumlarının, verileri daha şeffaf bir şekilde paylaşarak toplumsal farkındalığın artırılmasına ve bu alanda daha etkin politikaların geliştirilmesine katkı sunabileceği vurgulanmaktadır. Ayrıca, bu veri eksikliği, toplumdaki önyargıların sürdürülmesine de neden olmaktadır; çünkü engelli çocukların eğitimde karşılaştıkları sorunlar görünür hale getirilememektedir.
Eğitime Erişimde Bölgesel Farklılıklar
Türkiye genelinde engelli çocukların eğitime erişiminde bölgesel farklar da dikkat çekmektedir. Özellikle kırsal bölgelerde engelli çocukların eğitim süreçlerine dahil olma oranları daha düşük seviyelerdedir. Bu durum, eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırı olup, bu bölgelerde yaşayan çocukların toplumsal hayata katılımını sınırlamaktadır. Raporda yer verilen bölgesel göstergeler, engelli çocukların eğitim imkanlarının sadece şehir merkezlerinde değil, kırsal alanlarda da iyileştirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Eğitimde Kapsayıcılığın Artırılması için Öneriler
Raporda, eğitimde kapsayıcılığın artırılması ve engelli çocukların eğitim sürecine tam katılımlarının sağlanabilmesi için bir dizi öneri sunulmaktadır. Bu öneriler arasında, eğitim kurumlarının fiziksel altyapılarının engelli çocuklar için uygun hale getirilmesi, özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar için öğretmenlerin eğitimine daha fazla yatırım yapılması ve özellikle engelli kız çocuklarının eğitime katılımlarının teşvik edilmesi yer almaktadır. Eğitimde kapsayıcılığın sağlanması, uzun vadede engelli bireylerin topluma katılımlarını artıracak ve onların eşit bireyler olarak toplumda yer almalarını destekleyecektir.
Engelli Çocukların Sayısına İlişkin Veri Eksikliği
Türkiye’de özel eğitim hizmetlerinden yararlanan çocuk sayısında her yıl artış gözlenmesine rağmen, engelli çocukların eğitime katılım oranlarını ve eğitimin kalitesini izlemek için yeterli veri bulunmuyor. Eğitim sistemindeki engelli çocuk sayısının gizli tutulması ve bu verilere erişimin sınırlı olması, toplumun bu çocuklar için alması gereken önlemleri eksik bırakmasına yol açıyor. Kamu kurumlarının, mevcut verileri anonimleştirerek kamuoyuyla paylaşması; böylece eğitime katılamayan engelli çocukların oranının belirlenmesi ve bu gruba yönelik destekleyici politikalar geliştirilmesi öneriliyor (Eğitim İzleme Raporu, 32)